Dağlarıma, ağaçlarıma, kuşlarıma düşer şimdi cemreler,
toprağa, suya, havaya nispet.
Kanım yeşillenir, can’ım kızarır, gözlerim kararır,
Alabildiğine aydınlanır gökyüzüm,
alabildiğine kızıl,
Arşa doğru kanat çırpar, ruhumdan
zümrüdü Ankalar.
Ardından,
binlerce kuş kanat çırpar özgürlüğe,
coşkun bir nehir akıntısı gibi
göğüs kafesimden gökyüzüne…
Dağların, tepelerin, ovaların üzerinden süzülür,
her birinde bir …..,
rüzgara fısıldarlar nefesini,
bin bir renkli çiçeklere müjdelerler kokunu,
rengini verirler dağları saran gökkuşağına,
her birinin kanatları çırpındıkça değişir gökkuşağının rengi.
Şimdi dağlarımda bir nefes eser, sası sası kokar çiçekler
ve üzerimde gökkuşağının tek rengi…
A.Tamakan
üzerüne cemre düşmüş kadın; soluk kesici…
Teşekkürler:)