Dudakların;
istilaya gelmiş,
Hoyrat bir aslan,
Sessiz, bir yılan gibi.
Süzülüyor karanlıkta,
Yabani otlar arasından.
Üzerimde geziyor nefesin;
Ses olup, kayıyor tenimden.
Dudaklarım;
Aşk’ınla ıslanmış,
Çırılçıplak kalmış,
Kurak topraklarım.
Ne sarı; Ne yeşil,
Turuncuya kaçmış, tazeliğim.
Dokundukça dilin;
Parçalanıyor, tüm zerreciklerim.
Suyuna hasret, gelinciklerim..!
Serinliğine yamaçlarının, Şehvetine esmer teninin.
Gürül gürül akan ırmağın;
Kurak topraklarımda,
Çağlasın, tepelerimde,
Gelincikler açsın.
Taç yapraklı yoncam;
Zehir, zemberek ıslansın,
Tutuştursun;
Tüm çölümün,
Çorak topraklarını.
Tükensin nefesim;
Soluk, soluğa
Adını zikrederken,
Sesim, arş’ı uyandırsın..
Ay çekilirken geceden; Göğüsümün hale’lerinde,
Dudaklarının, kırıntıları kalsın.
Islak; ıslak sev,
Islak, ıslak öldür beni.
İstila’ sındayım;
Dudaklarının,
Haydi durma!.
Birbirlerine çarpan,
Çakıl taşları gibi,
Çarpışsın bedenlerimiz…
A.Tamakan
Fena güzel
Teşekkürler🙏🏻🙏🏻🙏🏻