Bu şarkıyı ilk 15 sene evvel Trabzon’a giderken “Uzun Saçlı’nın Yeri” diye bir kafe vardı orada dinlemiştim. Ve bir hafta sözlerini öğrenmek için uğraşmıştım.
Anısına saygı, sevgi ve rahmetle…🖤♥️
Bu şarkıyı ilk 15 sene evvel Trabzon’a giderken “Uzun Saçlı’nın Yeri” diye bir kafe vardı orada dinlemiştim. Ve bir hafta sözlerini öğrenmek için uğraşmıştım.
Anısına saygı, sevgi ve rahmetle…🖤♥️
Şair ceketli çocuk. Sislerden denize..
Evet şair ceketli çocuk, güzel çocuk 🙂
İç çekmenin, içli içli şakımanın muazzam zarifliğiyle şarkı söyler Kazım Koyuncu. Bir eşiğe gelip iğne deliğinden geçmenin ancak üzerinizdekileri atmaktan, yani bu karanlık çağın
yüklediği bütün anlam, değer ve kurallardan kurtulmakla mümkün olabileceğini söylüyorum. Tıpkı Modigliani gibi, tıpkı Aşık Veysel, Neşet Ertaş gibi üzerinde “nehirlerin akışından başka hiçbir şey yoktu” Kazım Koyuncu’nun. Saygımla.
Ne güzel anlattınız 🙂 Evet gereksizce tüklediğimiz anlamlardan kurtulmak gerek. Bunun için de belki daha çok yazmak daha çok şarkı söylemek hatta dans etmek gerek…
Teşekkürler… Yaşayın, “…daha çok yazmak daha çok şarkı söylemek hatta dans etmek gerek…”
Herkes yaşasın, gönlünce ve dilediğince yaşasın…
Kesinlikle… Bu dilekten daha güzel bir tay yok, koştursun o tay, zıplasın, oynasın. Saygıyla.
🙂
Şairlerin yazışması daha da keyifli oluyor bayılıyorum hepinizin kalemine, gönlüne sağlık.😍😍
😘😘😘