Güneş, ufkun ardında çırpına çırpına
gecenin esmerliğine teslim olurken
rüzgar tüm hırçınlığına rağmen usulca okşuyor saçlarımı
Yıldızları alıyorum yalnızlığıma
misafirperver bir edayla düşüyor pencereme Ay
Tanrı’nın ardına saklanmış
-zile basıp kaçan çocuklar gibi-
çiseleyip çiseleyip duruyor bulutlar
Damlalarla bölüşüyorum sessizliğimi
bir kısmını saklıyorum avucumla ağzım arasında
Gölgem öksüz kalmış beni, ben gölgeni ararken
Günaha davet ediyor yine kargalar
Günahına gireyim mi Sevgili-m?
Aylin Tamakan

Günah yoksa yağmur yağar ve biter sonra
Günah yoksa yağmur da yağmaz sonra 🙂