Mart’ta yeşillenen ağaçlar gibi
kızıllığı vurmuş yanaklarıma
zemheri ayazından mı
aşkının alazından mı belli değil
sallandıkça bir o yana bir bu yana
kalbimin sen kokan sarhoş dalları
peşinden koşuyorum dökülen gülüşlerinin…
kuşlar çoktan göç etmiş
sürgün yemiş sevdana
tutkum tutuklu kalmış sana
sen avucuma sığacak kadar uzakta
gönlümün gözlerimin ışığını kısıp
yüz hatlarını kazıyorum hafızama
her kapatıp açtığımda
gözlerinin ateşi ile dağlıyorum gözlerimi
gönlümün gözü aydınlanıyor
daha da bi seviyorum…
Mart’ta tomurcuklanan kiraz çiçekleri gibi
süveydası patlıyor tam ortasından kalbimin
yıkıyorum aklımla kalbim arasındaki köprüleri
bir uçurtmanın kuyruğuna takılıp
kıyılarına sürükleniyorum
sen denize nazır ben sana
bir kıvılcımla yerle yeksan oluyor duygularım
iyotun genzimi yakan kokusuna sarılıp
“hadi diyorum hadi şimdi”
damla damla akıtıyorum içimdeki seni bana
deniz taşıyor yüreğimden
yüreğim taşıyor özleminden
zerketmek istiyorum her bir zerremi
milyonlarca hücremle milyonlarca kez
zerketmek istiyorum sevdamı
aşk yanığıyla ıslatmak kurak topraklarını
yerden göğe
bardaktan boşalırcasına sevmek istiyorum…
Aylin Tamakan

Kapatmak istiyorum gözlerimi, en sesiz yerde, en sensiz yerde, nefesimin haramlığında…
Sağırlığı kulaklarımın, kalbime bulaşmadan, seninsizlikten…
Çaldığım erik ağacına asmak istiyorum, en bencil yanını sevmenin…
Suç üstü bırakmak istiyorum, nefesimin sensizliği her alışında…
Sev sevebildiğin kadar😊🌸❤️🌸
😊🥰❤️